Türkiye Gazeteciler Federasyonu adına yapılan yazılı açıklamada yeni yönetmelikle Basın Kartları Komisyonu yapısının tamamen değiştirildiği, komisyondaki bağımsız kurumların komisyon dışına itildiğine dikkat çekildi. 13 kişiden oluşan Basın Kartları Komisyonu'nun, 15'e çıkarıldığı ancak Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin komisyondaki temsillerinin kaldırıldığı, Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın üç temsil hakkının da bire düşürüldüğü hatırlatılan açıklamada Basın Kartları Komisyonu tarafından alınacak kararların Genel Müdür'ün onayının ardından yürürlüğe gireceği bildirildi. Türkiye Gazeteciler Federasyonu yönetim kurulu adına açıklama yapan Genel Başkan Vekili Yılmaz Karaca, BYEGM tarafından yapılan yönetmelik değişikliğinin mevcut komisyonu 'lağvetmek' ve gazetecilerin seslerini susturmak amacı taşıdığını söyledi. Karaca, yönetmelik değişikliğinin tamamen siyasi olduğunu ve devletin kurumlarını iktidarın istekleri doğrultusunda 'dizayn' etmenin bir parçası olduğunu belirterek, yönetmeliğin iptali için yasal yollara başvuracaklarını kaydetti. Karaca şu görüşleri dile getirdi:
"Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü 'tarihi' bir yönetmelik değişikliğine imza attı! 94 gazetecinin sürekli basın kartını onaylamamak için yaklaşık 9 aydır toplanamayan komisyon kısa bir süre önce 'yoğun başvuru' gerekçesiyle ertelenmişti. Bu yönetmelik değişikliği ile birlikte ertelemenin asıl amacı da ortaya çıkmış oldu. Bu değişiklik tamamen siyasi bir karardır ve iktidarın devletin kurumlarını 'dizayn' etme amacının somut bir göstergesidir. Basın Kartları Komisyonu'nda bir üye ile uzun yıllardır temsil edilen Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve dolayısıyla Anadolu Medyası son değişiklikle birlikte yok sayılmıştır. Komisyonunun üye sayısı 13'ten 15'e çıkarılmış fakat içi boşaltılmış, komisyondaki muhalif görülen isimler ve kurumlar sistem dışına itilmiştir. Basın Kartları Komisyonu'nun bu üye yapısı iktidarın ve onun emrindekilerinin tek ses istediğinin bir göstergesidir. Devletin bütün kurumları 'dizayn' ediliyor, dik duruş sergileyenler, kendilerinden olmayanlar birer birer yok ediliyor. Bu büyük bir demokrasi ayıbıdır. Demokrasinin, çok sesliliğin, farklı düşüncenin teminatı olması gereken siyasi iktidar ve onun emrindekiler ne yazık ki demokrasinin kökünü kazıyorlar. Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak, 76 basın meslek örgütünü ve federasyona bağlı 20 binden fazla gazeteciyi yok sayan bu kararı kabul etmemiz mümkün değildir. Giderayak, adeta yangından mal kaçırır gibi hiçbir kuruma danışmadan hazırlanan bu yönetmelik bize göre ölü doğmuştur ve yok hükmündedir. TGF olarak avukatlarımız aracılığıyla konuyu bugün yargıya taşıyoruz."
GÖP: BU YÖNETMELİĞİN AMACININ KEYFİ SARI BASIN KARTI DAĞITIMI OLACAĞI AÇIK
Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından yapılan açıklamada, Basın Kartı Yönetmeliği'ne getirilen değişikliğin tüm basın kuruluşlarını rahatsız ettiği belirtilerek, "Bu yönetmeliğin amacının keyfi sarı basın kartı dağıtımı olacağı açıktır" denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Birçok alandaki uygulamalar gibi yine 'oldu-bitti' ile karşı karşıyayız. Geçici hükümetle yönetilen Türkiye medyasında, Basın Kartı Yönetmeliği'ne getirilen ve Resmi Gazete'de yayınlanan 'zamansız' değişiklik, tüm basın kuruluşlarını tedirgin etmiştir.
94 bileşenden oluşan Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) olarak görüyoruz ki; yapılan bu değişiklik basın kurumlarından ve temsilcilerinden habersiz, Basın Kartları Komisyonu toplanmadan, komisyon üyelerinin bilgisi olmadan, onların görüşü alınmadan, meslek örgütleri yok sayılarak gerçekleştirilmiştir.
Yine görüyoruz ki; Basın Kartı Komisyonu'nda olan görev, Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün inisiyatifine bırakılmıştır. Özetle; basın kurumlarının ve temsilcilerinin üstüne siyasi erk çıkarılmıştır. Kaldı ki, bu değişikliğin zamanlaması da yanlıştır.
Türkiye, 7 Haziran'dan bu yana, istifa etmiş bir hükümetle yönetilmeye çalışılırken, üstelik de seçim hükümeti kurulurken, böylesine bir 'oldu-bitti' değişikliği kabul etmemiz olanaksızdır.
Aceleye getirilen yeni yönetmeliğin gerekçesini anlamak hiç de zor görülmüyor. Teamüllere göre bugüne kadar, Basın Kartı Komisyonu'ndan meslek ilkeleri ışığında geçirilen kararlar kabul görürdü. Oysa şimdi, sorumlu bakanın ve Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün etkinliğinde bu çalışmaların yürütüleceği anlaşılmaktadır.
Bu yönetmeliğin amacının keyfi Sarı Basın Kartı dağıtımı olacağı açıktır. Gazeteciyi en iyi gazeteciler tanır. Yanlış ve haksız uygulamalara yol açmamak için, makyajlı şekilde ve torba yasa tekniği ile bu “oldu-bitti'ye son verilmesini ivedilikle istiyor, medyadan siyasi ağırlığın elini çekmesini talep ediyoruz."