Somada yaşanan felaketi üç gündür takip ediyoruz çok acı bir tablo ile  üçüncü günün bilançosu 283 fidanın yitip gitmesi bizleri çok derinden yaraladı.
Ilan edilen 3 günlük ulusal yas nedeniyle yurdun her bölgesinde yürüyüş ve gösteriler yapıldı.
Gösterilerde insanlar polis tarafından engellenerek göstericiler tartaklandı.
Bunlar olmaması gerekenlerdir fakat bazı marjinal guruplar maalesef ortalığı karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Burada değinmek istediğim asıl mesele göstericiler veya polisler değil bu tür gösterilerde kötü niyetli kişiler çıkıp provokasyon yapınca müdahale kaçınmaz olur bu "doğaldır" etkiye tepkidir.
"Soma'da 283 vatandaşımız yerin yüzlerce metre altında şehit oldular şehit yakınları yemeden içmeden maden ocağının önünde perişan halde yakınlarının ölüsünü veya dirisinin yer altından çıkmasını beklerken sayın başbakanımız incelemelerde bulunmak üzere sokmaya maden Ocağı'na gitti.
Yakınından haber alamayan genç çektiği acı ile sayın başbakana yüksek sesle serzenişde bulundu bunu duyan başbakanın müşaviri ve koruma polisleri genci yere yatırıp tekmelerle göz altına aldılar.

Bu sayın başbakanımıza hiç yakışmadı.
Gencin feryadını duyan bazı kişiler tepki gösterdi bu arada polisler başbakanı bir markete sokarak güvenliği sağladılar bu arada marketin kapısında bulunan bir Genç'e sayın başbakan bir tokat atıyor fakat genç bu tokadın gayri ihtiyari bir refleksle atıldığını söylüyor ve ekliyor sayın başbakan 'dan bir özür bekliyorum diyor.

Geç daha sonra tv kanalına telefonla bağlanarak şunları söylüyor

Taner Kuruca olaya ilişkin şu açıklamayı yaptı; "Ben alışveriş yapmak için markete girmiştim. Başbakan korumaları işle birlikte kalabalık bir grup, halkı selamlamak için caddeye çıkmışlar. Ben de kendisini görmek için dükkanın önüne çıktım. Bir grup o sırada protesto etmeye başlayınca, sayın Başbakan ve yakın korumaları, koruma ablukasına alıp marketin içine güvenli bir şekilde sokmak istediler. Ben de o sırada arbede içinde kalmak istemedim. Göstericilerle, eylemcilerle alakam yoktu. Kalabalığın üzerime doğru yürüdüğünü görünce sayın Başbakan ile yüzü yüze kaldım. O esnada korumaları da iteklemeye başlayınca, sayın Başbakan da kalabalığa kızgınlığına ve öfkesine hakim olamayıp maalesef istem dışı bir hareket yaparak bir tokat vurdu. O tokatın kendisinden geldiğine üzülmüyorum ama, yanındaki yakın korumaları bana çok sert girip darbelediler beni. Tek bir tokat geldi. Sayın başbakanın bilinçli olarak değil istem dışı yaptığına inanıyorum. Yakın korumalarının müdahalesiyle birkaç darbe aldım. Markette dondurma dolabının önüne düştüm diyor korumalar ayrıca tartakladılar. Böyle acılı bir günde insanları tartaklamak doğrumu velevki başbakana tepki göstermiş olsalar dahi o insanların acısı büyük 283 cenazeleri var !
Umarım sayın başbakanımız bu genci çağırıp gönlünü alır.
Sayın Taner YILDIZ olayı duyduğu Dakika'dan sonra soma'ya giderek aç,uykusuz ve yüz ifadesi üzgün bir şekilde kamuoyunu aydınlatıyor sayın bakanımızı takdir ediyorum.
Devletin tüm ekabirleri somaya giderek devletin tüm imkanlarını seferber ederek cani gönülden çalışmış imkanlar sonuna kadar kullanılmıştır.
Ama bu arada acısını içine sindirememiş bir kişi yüksek sesle tepkisini dile getirdiği için başbakanın korumalrı ve müşavirleri tarafından linç edilmek isteniyor.
Oysa bu genç ne olursa olsun sessizce göz altına alına bilir küçük bir nesihatla serbest bırakılabilirdi.
Çünkü o anda soma'nın 283 şehidi vardı.
Devletin bütün imkanlarını soma için seferber edebilen sayın başbakanımız etrafındaki koruma polislerini ve müşavirleri eğitecek veya değiştirecek imkanı yok! Somali'de değil Soma'da yaşandı bunlar.
Soma'lı  genci darp edip şehidine rahmet dileyip fatiha okudunuz!
"Allah razı olsun" hakkınızı helal edin ama ben hakkımı helal etmiyorum koruma polisleri değişinceye kadar!